Mehmet UZ: “Türkiye’nin 81 İlinde 81 Bayi Açarak Markamızı Tüm Türkiye’ye Ulaştıracağız”
Pimatech markası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet UZ ile firmanın dünden bugünegeçirdiği çokönemlikilometretaşlarınadeğinerek, yakınve uzunvadedekihedeflerine projeksiyon tuttuğumuz, sektörün kanayan yarası ham madde sorununa ilişkin çözüm arayışlarını masaya yatırdığımız bir röportaj gerçekleştirdik.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Bu zamana kadar edindiğiniz hayat tecrübeniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Çocukluğum eniştemin bakkal dükkanın da çalışarak geçti. İlkokul 5’inci sınıftayken bakkal dükkanını tek başıma çeviriyordum. Eniştem rahatsızlanınca bakkal dükkanını biz devraldık. Endüstri Meslek Lisesi’ni bitirdim. Üniversite sınavına dahi girmedim. Çünkü aklıma ticaret yapmayı koymuştum. Lisede metal işleme bölümündeydim. O dönemde yapılan stajlar alüminyum üzerineydi. Orada üretim hatlarını gördüm, üretimin tüm aşamalarında yer aldım. Askerlik görevimi tamamlayınca da PVC sektörünün bayisi olarak ticaret hayatımı olgunlaştırdım. Firma olarak 2008 yılında distribütörlüğe geçtik. Böylece Ege Bölgesi’ne hâkim olduk. Hayalimiz profil üretmekti. Allah nasip etti, bunu başardık. 2000 yılında askerden sonra evlendim. 4 çocuk sahibiyim. 2005 yılında Doğruyol Partisi ile siyasete girdim, ilçe başkanlığı yaptım. 2008’den sonra da aktif siyasete devam ettim. 2015’te MHP’den 3’üncü sırada milletvekilliği adayı oldum. 2018’de 2’nci sırada milletvekili adaylığımı koydum. Şu aşamada mevcut markamızı Türkiye’nin markası haline dönüştürmenin, sektörün sorunlarını gidermenin gayreti içerisindeyiz.
Markanızın gelişim süreci ve gerçekleştirdiği faaliyetler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Pimatech firması altında cam ve plastik doğrama üretimiyle 1998- 1999 yıllarında ticarete başladık. 2008 yılında doğrama işini bitirerek Ege Bölgesi’nde distribütörlüğe başladık. 2018’de ise kendi markamızı yarattık.Pimatech markası, 12 yıllık bir marka aslında. Ürünlerimizin satışını yurtdışına yapıyorduk. Altyapımız vardı. 2018 yılında ekonomik krizden ötürü makine alımlarımızı uzattık. Sonrasında şu anki mevcut fabrikamızı satın alarak piyasaya girdik. Talep vardı, markamız da istenen, tutulan bir markaydı. Bunun avantajlarını kullanıyoruz. Eşzamanlı olarak yurtdışı satışlarımıza da başladık. Bizim Pimatech dışında mevcut 3 markamız daha var. Sılapen, Sıra Profil ve Pamukkale Pen. Tüm markalarımız bizim için çok kıymetli.
Firmanızın üretim süreci nasıl gelişti? Üretim faaliyetleriniz kapsamında geliştirdiğiniz çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
Toplam 5 bin metrekarelik alanda üretim gerçekleştiriyoruz. Biz tesisimizi hazır olarak aldık. Bir profil firması kurmak hiç kolay değil. Örneğin 60’lık bir seri üreteceksiniz, 15 çeşit kalıbı bulunuyor. Bu kalıpları yaptırmak için bize verilen süre 1 yıl, en iyi ihtimalle 7 ay. Bu sürecin ardından bir de ürün teslim süreleri var. 3 ton- 5 ton malzemeyi hibe ederek bir noktaya geliyorsunuz. Yurt dışında kalıbın tanesi 80 bin euro. Türkiye’de bu rakam 30 bin euro. Biz pazara daha hızlı girebilmek için hazır bir tesisle hızlı yol aldık. Pazara fason üretimle tek makineyle girseydik farklı müşteri taleplerini karşılayamayacaktık. Hazır tesis satın almaktaki amacımız, müşterilerin beklentilerini tam olarak karşılayabilmek. Tek kalemde herhangi bir sorun yaşamadan üretime başladık. 50 kişilik bir istihdam yaratıyoruz. Makinelerimiz hiç durmadan 3 vardiya olarak çalışıyor.
Üretimde uzun ve yakın vadedeki hedefleriniz neler?
Organize Sanayi Bölgesi’nde 50 dönüm arazi tarafımıza verildi. Biz bu arazide ilk etapta 5 bin metrekarelik alanı kapatacağız. Yeni makineler sipariş edeceğiz. Kurulumunu tamamladıktan sonra buradaki tesissimizi de oraya taşıyacağız. İmalatımızı durdurmadan üretimimizi artıracağız. 81 ilde 81 bayi açmayı hedefliyoruz. Çünkü her bölgede olmak zorundayız. Markamızı il bazında ya da bölge bazında tutma lüksümüz yok. Markalaşma yolunda ilerleyebilmenin yolu, tüm Türkiye’den geçiyor. Biz de tüm Türkiye’de olacağız. Biz ürünün en iyisini üretip Türkiye’nin en ücra köşesine ürün göndermeliyiz. Yeni üretimimizi 5 hat üzerinde gerçekleştireceğiz. Şu aşamada 3’ü kuruldu. 2 yıl içinde 30 makineye ulaşmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra farklı planlarımız da var. Sahada kabul gördükçe hedeflerimizi artıracağız. Sektörde pandemiyi gördük, ham madde krizini yaşadık. Bunların hepsi birer deneyim. Bizim için iyi oldu. Geleceğe daha sağlam adımlarla ilerleyeceğiz. Biz Türkiye’deki yerli firmaların da ayakta kalabileceğini göstermenin peşindeyiz.
Zaten yurtdışında belirli bir pazar elde ettik. Asıl amacımız yurt içinde markalaşmak. Çünkü Türkiye’de marka olursak zaten yurtdışı satışlarımız devam eder. Bu nedenle ağırlığımız iç piyasa olacak.
Pandemi dönemi sektörü ve firmanızın üretim faaliyetlerinizi nasıl etkiledi?
Pandemide Türkiye’nin tüm ham maddeyi ithal ettiğini gördük. Buna çok üzüldük. PETKİM, Türk plastik sektörünü, ekonomimizi etkileyecek kadar önemli bir pozisyona sahip bulunuyor. Ham maddenin yüzde 80’i ithal geliyor. Şu anda karaborsaya düşmüş durumdayız. Yurtdışından aldığımız bilgilere göre fors majör ilan edildi. Ham maddenin fiyatı 1700 dolar’dan 2250 dolar’a yükseldi. Pimatech olarak bizim yegâne amacımız Türkiye’ye döviz getirmek. Ancak ham maddedeki yükselişten dolayı satışlarımızı yavaşlatmak durumundayız. Şu an ham madde fiyatları 1900 dolar ise rakip firmalar ham maddeyi 1200 dolardan alıp, stoklamış durumda. Biz onlarla rekabet ediyoruz. Yaşanan olağanüstü durumdan ötürü artan ham madde fiyatlarına karşın bu şekilde bir önlem almak zorunda kaldık. Ham madde fiyatlarındaki yükselişi durdurmak için en az 5 tane daha PETKİM’in kurulması gerekiyor. Bu konuda yapılması gerekenler noktasında Sanayi Bakanlığı’na kadar ulaştık. Sektörümüzün geleceği için bunu yapmamız gerekiyor. PETKİM’in sahip olduğu yüzde 15’lik kapasite sektörümüze şey katmıyor. PETKİM’i özelleştirirken kapasite artışı yapılmaması bizi zor durumda bıraktı. Özellikle pandemi koşulları nedeniyle PETKİM’in yurt dışına ürün göndermemesi, üretimini yurtiçinde tutması gerektiğine inanıyoruz.
Yeni yatırımınızın şimdiden hayırlı olmasını diliyoruz. Değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır?
İçerisinde bulunduğumuz dönemde sorunumuz hayli büyük. Devletimizin ham madde sıkıntısına el atmasını bekliyoruz. İmalatın en az 5 kat artırılması gerekiyor. 5 tane daha PETKİM gerekiyor. Böyle yurt dışına bağımlı bir şekilde ilerlememiz hayli zor. Suyun altına girdik, nefesimizi tutuyoruz. “Kim hayatta kalırsa” noktasına geldik. Satışımızla ilgili bir sorun yaşamıyoruz, talep var. Ama ben ham madde girdilerinden ötürü zarar ediyorum. Bu konuyu Sanayi Bakanlığı’na kadar ulaştırdım. Konunun çözümünü bekliyoruz. Plastikçilerin bu konudaki temsilcisi olmaya hazırım. Bu konuda elimizden ne gelirse yaparız. Hiçbir Türk firmasının satılmasını istemiyoruz. Markalarımıza sahip çıkamadık. Biz bunun derdindeyiz. Türkiye’den yeni markalar çıkacağını göstermeyi hedefliyoruz. Önemli olan hedef. Bakkal dükkanından bugünlere geldik. En altı da biliyoruz en üstü de. Diğer firmalara nazaran büyük avantajlarımız var. Son kullanıcının ne istediğini, inşaatçının karşılaşabileceği sorunları çok iyi biliyoruz. Onların tüm beklentilerini karşılayabildiğimiz gibi çözüm ortaklığı da sunuyoruz. Bunlar bizim için önemli bir tecrübe. Bu açıdan avantajlı bir pozisyondayız. Sizlerle bir araya gelmekten büyük mutluluk duyduk. Win&ARTProje - ALU&Art Dergileri ekibine teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Mehmet UZ: “We shall promote Our Brand Turkey-wide by opening 81 Dealers in 81 Cities of Turkey”
We interviewed with Mehmet UZ, Board Chairman of Pimatech Brand, , in which we mentioned of the milestones they haVE passed from past to present, cast light onto their short/long-term targets, and discussed on the search for solutions to the shortage of raw materials as being the chronic problem of the sector .
