Geri Dönüşümlü Kâğıtlar, Lif Kısalması ve Kullanım Yerleri
Lütfen başlığa bakıp “Benim geri dönüşümle işim olmaz!” demeyiniz. Anlatacağım konu kâğıtlarla ilgili değil; herkesin her gün uğraştığı “sorun çözme” çabalarıyla ilgili. Hatta daha da ileri giderek, toplumumuzun bekası ile ilgili. Ama iyi örnekleyebilmek için geri dönüşümlü kâğıt örneğini kullanacağım.
İnternette yaptığım araştırmaya göre, 4-7 kez geri dönüştürülmüş kağıtlar, selüloz liflerinin kısalması nedeniyle yüksek dayanım gerektirmeyen ürünlerde (ambalâj, yumurta taşıma gibi işlerde) kullanılır ve lifler 4-7 geri dönüşüm sonrası ~0.5 mm’nin altına düştüğü için yapısal bütünlüğünü koruyamazmış. Kâğıtlar ve geri dönüşümle ilgili konu bu kadar. Gelelim gerçek yaşama ve sorun çözme çabalarımıza!
Geri dönüşüm örneğinde giderek kısalan kâğıdın sağlamlığını temin eden selüloz liflerinin gerçek yaşamdaki karşılığı olduğu düşünülen kavram, sorunların anlaşılması ve sonra da çözüm üretilmesi için harekete geçirilmesi gereken akıl düzeyidir. Buna göre; kâğıdın kullanım amacına göre sahip olması gereken lif uzunluğu ile bir düşüncenin bir sorunu anlamak ve çözüm ipuçları(1) üretmek için sahip olması gereken akıl düzeyi birbirine benzetilebilir. Kısaca “lif uzunluğu ≈ harekete geçirilebilmiş akıl düzeyi” denilebilir.
Yaşamımızdaki sorunların karmaşıklığı basitten (örn. Hava yağacak gibi, şemsiye alayım mı almayayım mı?) ileri karmaşıklık düzeylerine kadar (örn. Cumhuriyete yönelik yıkım girişimleri nasıl durdurulup geri döndürülebilir?) geniş bir alana yayılmıştır. Tabii ki bunların dağılımı sola çarpık şekilde, büyük çoğunluğu basit tarafındadır.
Bu dağılım böylece, sorun çözme araçları dağarcığımızdaki çeşitli akıl liflerinin de uzunluklarını belirler. Birçok sorun çözme aracının akıl lifleri, aynen 4-7 geri dönüşüm geçirmiş selüloz lifleri gibi iyice kısalmış, ezbere bellenen(2) “şipşak kullanıma hazır” ezber kalıplarına(3) dönüşmüştür.
Bu olgunun dilimizdeki akıllı/akılsız deyimleriyle hiç ilgisi yoktur. Sadece sık rastlanan sorunlar çoğunlukta olduğu için, kısa lifli akıl araçları da duruma uyum göstermiştir. Bu durum sanılanın aksine bir zekâ göstergesidir. Fakat bir sorun var: Kısa lifli akıl araçları ile karmaşık sorun çözmek!
Gündelik sorunlarımızın dağılımları konusunda bir tahmine(4) göre, sorunların %90 kadarı basit sayılabilecek düzeyde iken, %10 kadarı da karmaşık seviyededir. İleri karmaşık düzeyinde olanlar ise %1-2 dolayındadır. İşte sorunun başladığı yer de, bu ileri karmaşıklık düzeyindeki sorunların, alışkın olunan kısa lifli akıl araçları ile çözülmesi girişimlerinden kaynaklanıyor. Ne var bunda! Biz de daha ileri araçlara geçiveririz!
Bu çözüm önerisine sarılmadan önce, basit sorunlara karşı uzun yıllar (hatta nesiller) boyunca geliştirdiğimiz kısa lifli akıl araçlarının yarattığı bağımlılığın doğasına daha yakın plândan bakmak gerekiyor. Yani daha açık ifadeyle, “Bağımlılık yaratan nedir?”
Sorunun cevabı, %90’lık basit sorunların bir bölümünü oluşturan “yüreklerimizde irili ufaklı sıcaklıklar yaratan hınç alma isteklerinin soğutulmasında” yatıyor. Tartıştığımız bir kişiye içten hak versek de halâ haklı çıkmaya çalışırken oluşan kızgınlıklarımızdan tutun da, karşı koyma gücümüzün olmadığı bir alanda gözümüze baka baka yüreğimizi yakan haksızlıklara varana kadar, tümünün yol açtığı yürek soğutma arzusunun yıllar içinde yol açtığı bağımlılık.
Bu bağımlılık ve kısa lifli akıl araçlarının yarattığı yürek soğutucu çareler bir çaresizlik yaratır. Kısa lifli araçların yetersizlikleri giderek ses yükseltmeye, alkışlanabilir ama imkânsız(5) temennilere dönüşür. O halde yüreğimizi susturup uzun lifli akıl üretmeyi öğreneceğiz!
Yürek soğutucu kısa lifli akıl araçları bireyseldir. Kısa sürede uygulanabilir, kullananı rahatlatır, gevşetir. Uzun lifli akıl araçları ise toplumsaldır. Durum liderliği(6), dayanışma, doğrularından vazgeçme, aklın emrine girme, kendini değiştirme, yeni yetkinlikler edinme ya da var olanları daha iyi kullanma, başarısızlıklardan medet ummadan tekrar başlama, hatta sahip olduklarından vazgeçme gibi her biri yürek sıcaklığını artırıcı tercihleri yapabilmeyi öğreneceğiz.
Kaynaklar:
(1) Bkz. https://tinaztitiz.com/wp-content/uploads/2012/05/Yuksek_katmadegerli_Dusunce.ppsx
(2) “Ezber” ve “belleme” sözcükleri genelde birbirinin yerine kullanılsa da, “ezber ≈ sorgulamaya kapalılık” anlamında; belleme ise sorgulamaya açık olabilecek şekilde bellekte tutma anlamındadır. Bu farkı vurgulamak için “ezbere bellemek” deyimi kullanılmıştır.
(3) Bkz. http://www.ezberkaliplarinisorgula.com/
(4) Bkz. https://gogl.to/3MGL
(5) Bkz. https://tinaztitiz.com/alkislanabilir-ama-imkansiz/
(6) Bkz. https://tinaztitiz.com/genclere-yeni-rol-durumliderligi-ya-da-durum-girisimciligi/