Kimya Sektörü, Pandemide Örnek Bir Güç Birliği Sergiledi

Sağlıktan gıdaya, otomotivden mobilya ve tekstile kadar çok sayıda alana dokunan kimya sektörü, pandemiyle birlikte ne kadar hayati önemde olduğunu bir kez daha gösterdi. İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği) Yönetim Kurulu Başkanı Adil PELİSTER ile pandemi döneminde kimya sektöründe yaşanan gelişmelere projeksiyon tuttuk.

 

 

 

 

 

ikmib a

İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği) olarak pandemi dönemindeki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak ülkemizde pandemi döneminde “önce sağlık” anlayışıyla hareket ederek ülkemizin ihtiyaçlarını ön planda tuttuk. Birlik ve beraberliğin, milli dayanışmanın önemine inanarak, bu doğrultuda hızlı bir şekilde yönetim kurulumuz ile karar alarak, ülkemizin sağlık çalışanlarına destek olmak için harekete geçtik. 

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin üretim seferberliği kapsamında, 100 bin litre dezenfektanı TİM adına Sağlık Bakanlığımıza ve hastanelerimize teslim ettik. Ayrıca İKMİB olarak da Çapa Hastanesi’ne, Cerrahpaşa Hastanesi’ne ve Kızılay’a dezenfektan teslimatı yaptık. Bununla birlikte yüksek risk altında kalan sağlık çalışanlarımızın virüse maruz kalma riskini azaltacak, yüz koruyucu sağlık siperi ihtiyacını karşılamak üzere Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) iş birliği ile 100 bin sağlık siperini Sağlık Bakanlığımıza, 3 bin sağlık siperini Gebze Devlet Hastanesi’ne ve 10 bin sağlık siperini Türk Kızılayı’na teslim ettik. Ayrıca koronavirüsün ülkemizde görülmeye başlaması ile birlikte kolonya ve dezenfektan ürünlerinde yaşanan yoğun talep sebebiyle bu ürünlerin üretiminde etil alkol sıkıntısı olmuştu. İKMİB olarak girişimlerimiz sonucunda, bu sorunun kısa sürede çözüme kavuşturulmasını sağladık. Sektörümüzün etil alkol ihtiyacının şeker fabrikalarındaki melastan üretilen biyoetanolün akaryakıtta yüzde 3 oranında kullanımı yerine, dezenfektan ve kolonya üretimine yönlendirilmesi konusunda önemli bir katkımız oldu. Ülkemizdeki ihtiyaçlar doğrultusunda etil alkol, dezenfektan, kolonya, ventilatör vb. medikal, kozmetik ve kimyevi maddelerin ihracatına kısıtlamalar getirilmişti. 2 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayınlanan tebliğ ile bu kısıtlamalara son verildi. Bu kısıtlamaların kaldırılması konusunda da İKMİB olarak destekte bulunduk.

Özellikle dezenfektan, antiseptik mendil, ıslak mendil, ilaç, medikal ürünler, temizlik ve hijyen ürünleri, tek kullanımlık plastikler ve ambalaj ürünleri gibi en çok ihtiyaç duyulan ürünleri kapsayan kimya sektörümüz, pandemi boyunca ara vermeden üretimlerine devam etti. Eximbank ile yaptığımız görüşmeler neticesinde; firmalarımızın talep etmesi halinde, aracı özel bankaların uygun bir faiz oranı ile taksit ertelemesi yapılmasına karar verildi. Türkiye İhracatçılar Meclisi başta olmak üzere ilgili Bakanlıklarımız, STK’lar ve kurumlar ile sürekli istişarelerde bulunarak üye ihracatçı firmalarımızın bu dönemde yaşadığı sıkıntı ve sorunları minimize etmeye çalıştık.

İlk defa 2018 yılında dile getirdiğimiz ‘dijitalizm’ öngörüsü ve vizyonu ile hareket ederek, pandemi dolayısıyla ertelemek zorunda kaldığımız Kolombiya Ticaret Heyeti’ni sanal olarak düzenledik ve böylece Türkiye’nin dijital ihracatta ilk sanal ticaret heyetini gerçekleştirdik. Yapı kimyasalları ve boya sektörümüze yönelik düzenlediğimiz Kolombiya Sanal Ticaret Heyetimizin, 30 Nisan’da pazar tanıtım webinarını, 11-22 Mayıs tarihlerinde ikili iş görüşmelerini gerçekleştirdik. Toplamda 123 ikili iş görüşmesinin yapıldığı etkinliğimiz oldukça verimli geçti. Yakın zamanda üye firmalarımızı sektörel gelişmeler hakkında bilgilendirmek amacıyla “Petrol Piyasası ve Petrol Fiyatı Oluşumunun Analizi, Kimya Sektörüne Etkileri” konulu webinarımızı gerçekleştirdik.

İKMİB’te yönetim kurulumuzla beraber, sektör temsilcisi arkadaşlarımız ile Kimya Teknoloji Merkezi kurmaya çalışıyoruz, bir yandan bu çalışmalarımıza devam ediyoruz. Sektörümüz için ciddi bir ihtiyaç olduğunu düşündüğümüz Kimya Teknoloji Merkezi’nde akredite olmuş laboratuarlar, dijital kütüphaneler, start-upların yapıldığı alanlar, konferans salonları olacak. Bununla birlikte, Genç Kimyacılar Komitesi ve Kadın Kimyacılar Komitesi kurmaya yönelik girişimlerimiz devam ediyor. Ayrıca Başkanlığını yürüttüğüm Kimya Sektör Platformu ile sektörümüzün yol haritasını çıkarmak, ihtiyaçlarının çözümüne katkıda bulunup geleceğe hazırlanmak için Kimya Şurası’nı yapmak üzere çalışmalarımızı yürütüyoruz.

Kimya sektörü pandemi döneminde neler yaşadı, pandemi sonrası sektörü neler bekliyor?

Pandemi süreci, ilaçtan dezenfektana, tek kullanımlık plastik ürünlerden medikal ürünlere kadar artan gereksinim dolayısıyla, kimya sektörümüzün ne kadar hayati bir sektör olduğunu bir kez daha bizlere gösterdi. Özellikle bu ürünleri üreten alt sektörlerimiz üretimlerine ara vermedi. 

Devletimizin koronavirüsle mücadele kapsamında aldığı tedbirlerin başında Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi açıklandı. Ancak kimya sektörümüz, maalesef mücbir sebep kapsamına alınmadı. Buna rağmen sektörümüz, hem istihdamı korumak hem de ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamak için tüm oluşan ek maliyetleri de göğüsleyerek üretmeye ve ihracata devam etti. 

Kimya sektörü olarak, ham maddelerimizle otomotivden mobilyaya, tekstilden gıdaya kadar pek çok alana dokunarak, ülkemiz için büyük bir katma değer sağlıyoruz. Dezenfektan, kolonya, hijyen ürünleri ve medikale üretim yapan plastik sektörlerimizde talebe bağlı ciddi artışlar olurken, otomotiv, tekstil, inşaat gibi diğer sektörlerin üretimlerine geçici olarak ara vermesiyle bu sektörlere hammadde sağlayan boya, kauçuk, mineral yağlar ve mineral yakıtlar gibi alt sektörlerimizin ihracatında ve iç pazarda gerileme oldu. 

Kimya sektörü olarak ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamak önceliği ile ihracatımızı da devam ettirdik. Tüm olumsuzluklara rağmen 2’nciliğimizi koruyoruz. Ülkemizde ilk olarak mart ayında görülen Kovid-19’un etkilerini daha çok nisan ve mayıs aylarında yaşadık. Özellikle de en çok ihracat yaptığımız Avrupa Birliği ülkelerinin pandeminin merkezi haline gelmesi ile birlikte kimya ihracatımız; mart, nisan ve mayıs aylarındaki gerilemeye karşın, nisan ayında ihracatta ilk sırada yer aldı. Haziran ayında ise geçen yıl aynı aya kıyasla yüzde 10,2’lik bir artış olurken, bu yıl Mayıs ayına göre de yüzde 21,26’lık bir artış sağladık.

6 aylık kimya ihracatımız ise geçen yıl aynı döneme göre yüzde 13,94 gerileyerek 8 milyar 642 milyon dolar oldu. Altı aylık dönemde de ikinci sektör olmayı başardık.

Sektörümüzün ihracatında bazı kısıtlamalar gelmişti. Kısıtlamalar kaldırıldı ancak, ithalat rejimi kararına ek kararlar ile yurt içinde üretilmeyen ve üretimimiz için zaruri olan bazı ürünlere ilave gümrük vergileri getirildi. Bu vergiler nedeniyle tedarik sürecinde aksaklıklar yaşanması, yurt dışında rekabetimizin olumsuz etkilenmesi söz konusu. Dolayısıyla bu kararın yeniden gözden geçirilmesini, ayrıca ek vergilerin oluşturduğu ilave maliyet yükünü engellemek için, ihraç kayıtlı satışlara verilen ek sürenin de uzatılmasını bekliyoruz. Bununla birlikte ithalatta gümrüklerdeki KDV’nin ertelenmesi ve enerji kullanım teşviklerinin yaygınlaştırılması da sektörümüz için önem teşkil ediyor.

Kimya alt sektörlerimizin çoğunu ilgilendiren Geri Kazanım Katılım Payı (GEKAP) beyannamelerinin verilme süresinin bir yıl veya bu yılsonuna kadar ertelenmesi, Sevesso denetimlerinin durdurulması ve KKDİK ile KVKK uygulamalarının yılbaşına kadar ertelenmesi, kimya ihracatçılarımız açısından önem taşıyor.

ikmib bPandemi sonrasında dünyada üretim ve ülkeler arası ticarette nasıl bir değişim yaşanacak?

Pandemi, bize tedarik zincirinde tek bir yere bağlı olmak yerine, tedarik çeşitliliği sağlamak ve ülkelerin yerli üretim kabiliyetlerini artırması gerektiğini gösterdi. Dolayısıyla pandemi sonrası tedarik zinciri, yeniden düzenlenecek. 

Ülkeler ve firmalar belki maliyeti biraz daha yüksek olsa bile kendi bölgelerine yakın, ulaşılabilir yerlerden tedariklerini almayı tercih edecek. Burada da ülkemizin lojistik bakımdan avantajı olduğunu ve ihracatçı firmalarımız için yeni fırsatlar oluşacağını öngörüyoruz. Hem kalitemiz, hem uygun fiyatlı ürünlerimiz, hem de ulaşım kolaylığı ile rekabette öne çıkacağımıza inanıyorum.

ikmib b2

Yeni dönemde Türkiye’yi hangi fırsatlar bekliyor?

Kimya sektörü açısından baktığımızda yüzde 70 dışa bağımlı olduğumuzu göz önünde bulundurursak, Türkiye’de üretilmeyen ve katma değer sağlayacak üretimler başta olmak üzere, üretim ve ihracatı artıracak, özellikli kimyasalların (downstream chemicals) üretimi ve teknolojisine odaklanmak gerektiğine inanıyorum.

Farklı ülkelerden yatırımların da ülkemize gelebileceğini de hesaba katarsak, yerli üretim ve yatırımların da bu açıdan desteklenmesi çok önemli. Faizlerin düşme eğiliminin sürmesi, kredi miktarlarının artırılması ve uygun koşullu vadesi uzun kredi olanakları, yatırım fırsatları sunuyor. Son olarak TİM ile İş Bankası iş birliği kapsamında ihracatçılarımıza TL ve yabancı para olmak üzere toplam 500 milyon dolarlık nakdi kredi paketi sunuldu. İhracatçı firmalarımızın da bu fırsatları değerlendirmelerini bekliyoruz. Özellikle de medikal ve ilaç sektörü, temizlik ve hijyen sektörü, petrokimya gibi kritik öneme sahip kimya sanayimize, yatırımlarda ve desteklerde öncelik verilmesi gerektiğine inanıyoruz.

Çin bilindiği üzere birçok sektörde etkin bir ülkeydi. Bundan sonraki süreçte neler yaşanır?

Çin’in en büyük tedarikçi ülke konumunu sürdüreceğini öngörerek, tedarikçi ülke sayısının da artmasını bekliyoruz. Burada Türkiye birçok açıdan öne çıkacaktır. Ayrıca Çin’deki firmalar ile iş birliği fırsatları olmasını da bekliyoruz. Çinli firmaların ülkemize gelerek yatırım yapmaları Avrupa’ya ulaşmaları açısından da avantaj sağlayacaktır.

Değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mıdır?

Döngüsel ekonomi kapsamına uygun, çevreye duyarlı üretim ve ihracat yapan bir kimya sektörü olmak için çalışıyoruz. Ülkemizde de kimya sanayinin en büyük alanını plastik endüstrisi oluşturuyor. Özellikle geri dönüşümü mümkün olan plastik atıkların geri dönüşümünün sağlanması ve yeniden eko sisteme kazandırılması, tek kullanımlık plastikler ve ambalaj kullanımı konusu pandemi ile birlikte daha çok önem kazandı.

Kimya alt sektörlerimiz arasında yer alan ve en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz plastik sektörümüzün atık sorunu ve geri dönüşüm konusunda sektör paydaşlarımızla birlikte etkin çalışmalar yürütebilmek için geçen yıl İKMİB bünyesinde Geri Dönüşüm Komitesi’ni kurduk. Devletimizin sıfır atık stratejisi kapsamında başlatılan çalışmalara İKMİB olarak biz de ayrı bir önem veriyoruz. Bu kapsamda Geri Dönüşüm Komitemiz aktif olarak çalışmalarını sürdürüyor, pandemi dolayısıyla toplantıları online olarak gerçekleştiriyor. Geri dönüşüm ekonomisi ve yapılması gereken çalışmalarla ilgili sektör temsilcilerimiz ve Bakanlıklarımız ile istişarelerde bulunuyor, beklenti ve önerilerimizi paylaşıyoruz. Geri dönüşümün hem çevreye olumlu bir etkisi olacağına hem de dışa bağımlılığı azaltmaya faydası olacağına inanıyoruz.

Gerçekleştirdiğimiz ve yeni dönemde hedeflediğimiz çalışmalarımızın başta sektör paydaşları olmak üzere kamuoyuna duyurulması noktasında bizim için elçi vazifesi görüyorsunuz. 

Katkılarınız için sizlere teşekkür ediyorum.

ikmib d

Adil PELİSTER: “We Believe that We Will Overcome This Process with the Economic Stability Shield Package

Adil PELİSTER, Chairman of the Board of Istanbul Chemicals and Chemical Products Exporters’ Association (IKMIB), made a written assessment about the Economic Stability Shield package announced by President of Turkey Recep Tayyip ERDOĞAN following the Fighting Coronavirus Coordination Meeting.

Powered by OrdaSoft!