pukad logo“Dernek Faaliyetlerimiz Kapsamında, İnşaatlara ve Tüm Sektörlere Çok Sesli Kalite Katacağız”

(PÜKAD) Pencere ve Kapı Sektörü Derneği Genel Sekreteri Aynur ACAR gerçekleştirdiğimiz söyleşide dernek faaliyetlerine ve kapı-pencere sektörünün gelişimi için dernek ve STK’larla yapılacak ortak çalışmalara değinerek görüş bildiriminde bulundu.

 

Sohbetimize sizi tanıyarak başlayabilir miyiz? Geçmiş mesleki tecrübelerinize değinir misiniz?

Ankara doğumluyum. Almanya’da işçi çocuğu olarak yaşadıktan sonra Türkiye’ye dönme kararı aldım. Döndüğümde ise ülkemdeki insan haklarının, işçi haklarının ve hayat standartlarının uçurumlarını gördüm. Büro Yönetimi, Dış Ticaret ve Uluslararası Tahkim Eğitimleri ile Çevre ve Atık Yönetimi Eğitimleri aldım.

Çalıştığım her sektörde ülke şartlarının Avrupa standartlarını yakalaması için gayret gösterdim, projeler yaptım ve hep daha iyiyi diledim. Ağustos 2016 itibariyle 36 yıldır çalışıyorum.  Her zaman AB yaşam standartlarının uygulanmasının ülkem ve vatandaşlarımız için en büyük kazanım olacağını düşünerek çalıştım.

1980-2004 yılları  arasında özel sektörde; Çevre Teknolojileri, Ağır Sanayi, Otomotiv Yan Sanayi, Telekomünikasyon  Sanayi ve Tıbbi Cihaz Sektörü olmak üzere büyük çaplı Alman firmalarında 24 yıl Dış Ticaret ve Lojistik Müdürlüğü yaptım.

2004-2015  yılları arasında Türkiye-Almanya ikili ticari ilişkilerinde Dış Ticaret Danışmanlığı yaparak özel sektör, MSB, TRT, TSE’nde önemli projeler gerçekleştirdim. Türkiye-Almanya Hükümetler arası imzalanan Teknik İşbirliği Protokolüyle Marmara Belediyeler Birliği (MBB) bünyesinde kurduğumuz Türk-Alman Çevre Yönetim Merkezi Yöneticiliğine getirilerek Türkiye’nin 5 ayrı bölgesinde organize ettiğim Çevre ve Atık Yönetimi Eğitim Programlarını Alman teknik uzmanlarla gerçekleştirdik. Eğitim programlarını Belediyelerin Çevre Koruma, Temizlik İşleri ve Su-Atık Su İdarelerinin Yönetim kadrolarına “AB’de Atık Yönetimi ve SuAtık Su Yönetimi Eğitimleri” şeklinde organize ettim. Programlara önce tüm Türkiye’deki belediyelere daha sonra da en sorunlu bölge olan Marmara Bölgesinde kapsamlı bir şekilde MBB üyesi belediyelere Çevre Mevzuatları, Çevre Teknolojileri ve Çevre-Atık Yönetim Sistemi hakkında eğitim ve seminerlerle devam ettik.

Aynı zamanda gönüllü olarak toplumu bilinçlendirme çalışmalarım kapsamında Türkiye’de yaşayan 78 milyon vatandaşımızın sağlığını ve geleceğini ilgilendiren Çevre ve Atık Yönetimini anlatmayı misyon edindim. Üniversiteler, okullar, STK’lar ve belediyelerde konferans ve seminerler verdim, vermeye de devam ediyorum.

pukad l61a

Türkiye’de ilk;

• “Neler Çöp-Neler Çöp Değil” kitapçığım 2008’de basılarak Türkiye geneline dağıtıldı,

• “Çevreci Yaşam Kılavuzu” kitapçığım 2013’de 2 kez basılarak, okullar başta olmak üzere STK’lar ve birçok kuruma dağıtıldı.

• “İklim Değişikliğinin Türkiye’ye Etkileri” Kitabım ve PÜKAD ile Çevre konularında farkındalıklar yaratmaya devam edeceğim.

(PÜKAD) Pencere ve Kapı Sektörü Derneğinizin günümüz faaliyetlerine değinir misiniz?

PÜKAD’da henüz 6 ay oldu göreve başlayalı. Sektöre yabancı sayılmam. Çevre konularının içinde faaliyet gösterirken Enerji verimliliği, binalarda yalıtım, iklim değişikliğinin binalara etkileri gibi konular üzerinde hep firmalarla ve belediyelerle projeler yaparken, ortak alanlarımız ortaya çıkıyordu.

Derneğimizin faaliyetleri arasında üyelerimizi fuarlara katılım konusunda teşvik etmek için örnek çalışmalar yapılmış. Dernek Başkanımız Muzaffer TAMER, Türkiye’nin “Pencere” konusundaki duayelerinden, Yönetim Kurulu Üyelerimizle birlikte Sanayi Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı ile mevzuat boyutunda ve mesleki yeterlilik ile ilgili çok önemli çalışmalar gerçekleştirmişler.

Bende hazırladığım iş planları ile önümüzdeki süreçte gerek üyelerimize ve gerekse sektörümüze destek olacak ve ilgiyi artıracak çalışmaları hedefliyorum.

Şu an için kurumsal yenilik içindeyim. Web sitemizden tanıtım dökümanlarımıza kadar birçok hazırlık yaptık. İnşallah yeni yıla doğru yeniliklerimizle fuarlarda buluşacağız, sektörle ve sizlerle.

pukad l61b

Sektörünüzün gelişimi için derneğiniz ve STK’larla yapılan ortak çalışmalara değinir misiniz?

Türkiye’de inşaat sektörü geçmişte de bugünde her zaman

revaçta oldu. Ancak Kentsel Dönüşüm Mevzuatları, Kanun ve Yönetmelikleri ile örneğin; 2012 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan 6306 sayılı “Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi”  hakkındaki kanun ile inşaat sektöründeki gelişme daha da arttı. Tabii ki bu artış ve gelişme inşaat alanında faaliyet gösteren tüm sektörlerle birlikte pencere ve kapı sektöründe de büyük bir ilerleme sağlanmasına vesile oldu. Üretimde kaliteyi ve tasarımda çağdaş çizgiyi üst düzeyde yakalamış olsalar da pencere ve kapı sektörüne yazık ki inşaatlara uygulama aşamasında beklenilen ilgiyi görmüyor diye düşünüyorum. Bu sebeple inşaat firmalarını derneğimiz  ile ortak hareket etmeye davet ediyorum.

Örneğin; bir inşaatta yalıtım dendiğinde ilk akla su, ses, zemin, çatı, tavan, duvar vb. yalıtımları geliyor. Oysa bir binanın yalıtımı çok yönlü hesaplanmalı. Saydığım tüm bu yalıtım uygulamaları yapılırken esas anlamdan Isı yalıtımı ve bu ısı yalıtımının  pencere ve kapıdan geçtiğini kimse hesaplamıyor.  Enerji verimliliğini sağlayabilmenin yolu pencere ve kapıdan geçiyor. İnşaat, şirketlerinin, mimar ve mühendislerin artık yalıtım hesaplamalarında dikkate alması gereken başka bir hususta küresel ısınmadan kaynaklanan iklim değişikliği koşullarıdır. Türkiye öyle bir iklim kuşağına girdi ki artık mevsimler yer değiştirdi. Ülkemizde bölgesel ölçekli iklim değişikliğinin o bölgedeki yarattığı etkileri araştırılarak, dış hava ve iç mekân sıcaklık artışları hesaplanarak inşaatlar projelendirilmeli ve ona göre inşaat malzemeleri tercih edilmelidir.

Diğer taraftan çevre sektöründe faaliyet yaparken ister istemez inşaat firmalarını ve malzeme üreticilerini de gözlemledim. Son 10 yıldır patlama gösteren inşaat firmalarının yaptığı inşaatları gözlemledim.  Yaptıkları yanlışları, uymadıkları mevzuatları tespit ettim. Bazı mevzuatları ise gelişi güzel yapmış gibi görünmek için yaptıklarını gördüm. Bu konuda kendi çektiğim ciddi bir fotoğraf arşivi oluşturdum.

Evet PÜKAD pencere, kapı ve cam sektörünü temsil eden bir dernek olabilir, ama dernek olarak sektör temsilcilerimize de yanımıza alarak sosyal sorumluluk  çalışmaları da yapmayı hedefliyorum. Hem kendi sektörümüzün çalışmalarını gündeme taşımak, hem inşaat kalitesinde pencere-kapının önemini anlatmak, hem de inşaatlarda uyulmayan mevzuatları yapılan inşaatlardaki yaşam kalitesini yükseltmek için anlatmayı hedefliyorum. Bu hedeflerimizin de derneğimizle çalışmak isteyen paydaşları bize getireceğine inanıyorum. Çok sesli kalite katacağız inşaatlara ve tüm sektörlere buna inanıyorum.

‘Mesleki Yeterlilik’ eğitimlerine sağlayacağınız katkılara değinir misiniz?

Bildiğiniz üzere 1.1.2017 tarihinden itibaren inşaatlarda artık Mesleki Yeterlilik Belgesi olmayan işçi, usta çalışamayacak. Bu çerçevede eğitim çalışmalarımızın ilk partisi gerçekleşti. İlgili kurumlarla gerekli görüşmeleri yaparak inşaat kalitesini yükseltmek ve enerji verimliliği hususlarının en ince detayına kadar uygulanması için inşaatlarda uygulama yapan mühendis, usta ve işçilerin AB standartlarını yakalamaları için programlar yapmak istiyorum. Ayrıca mevzuatları doğru uygulamaları için uzmanlarla bir araya gelmelerini sağlayacağım.

AB’de bir elemanı istihdam etmek için mesleki yeterliliği ve aldığı eğitimlerle yapacağı işe uygunluğu kontrol edilerek istihdam ediliyor. Bizdeki gibi dayı amca torpili yok. Ustanın yanlış öğrendiklerini çırağa aktarmasına izin verilmez. Mühendis de alınacaksa mesleki yeterlilik, ustabaşı veya işçi alınacaksa da mesleki yeterlilik var mı yok mu özgeçmişinde bakılır. Aldığı sertifika eğitimlerinin kontrolleri yapılır. Mesleki Yeterlilik eğitimleri periyodik aralıklarla ve güncel teknolojilerle sürekli yinelenir ve personelin kendisini güncellemesi sağlanır. Bu konu çok uzun bir konu, başlı başına bir sohbet konusu bana göre. Ama inşallah bu konuda da tüm gayretimizle işçi kalitesini ve kapasitesini yükseltmek için elimizden geleni yapacağız.

pukad l61c

Fransa’nın plastik yasağına dair görüş bildiriminde bulunur musunuz?

Fransa’nın plastik yasağı hakkındaki görüşüm; “Dünyanın damarlarına kadar girmiş olan plastiği yasaklamak çok zor bir iş. Keşke tamamen yasaklansa da her şey doğal üretilse. Ancak yasaklamak yerine, sektör daha çevreci üretime teşvik edilebilir. Çevreye, doğaya ve canlılara zarar vermeyen geri dönüşümlü, toprağı zehirlemeyen ve toprakta kısa sürede yok olan ürünlerin üretimi teşvik edilebilir. Tatile gittiğimde kumsalda sabah yürüyüşünü severim. Çünkü ben dağcıyım ve doğa sporcusuyum. Ancak sabahları sahilleri genelde çöplük içinde buluyorum.

Sahile vuran bu çöplerin % 90’ının plastik olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Tabii ben sahilde yürüyüşü bırakıp çöpleri toplayıp bir kenara biriktirmeye başlıyorum. Daha sonrada belediyeyi arayıp aldırtıyorum. Yazık oluyor sahillerimize. Bu sene plastikten üretilmiş kalın kalın gübre poşetleri topladım Çeşme Boyalık sahilinde. Geçen sene İğne Ada’da plastik tıbbi atıklar ve enjeksiyon iğneleri topladım. Durumun vahametini siz tahmin edin artık. Çoluk çocuk bu sahillerde çıplak ayak dolaşıyor ve kumda oynuyorlar. Tüm ürünler plastikten yapılıyor artık. Hayatımızdan çıkarmamızın mümkün olmayacağını, ancak geri dönüşümlü ve daha çevreci ürünler üretebileceğimizi iyi biliyorum. Fransa yasaklarken mutlaka kendi sanayisi içinde bir araştırma yapmıştır ve onların desteğini almıştır.

Demek ki Fransız plastik sanayi yasaklanan kurallar çerçevesinde üretime hazır diye düşünüyorum.  Geçenlerde plastik sanayiinin bir toplantısına katıldım. Türkiye plastik üretiminde dünyada 6. Avrupa’da 2. ülke. Ancak % 85 hammaddeyi, % 70 enerjiyi ve % 80’de plastik makine teçhizatını yurt dışından ithal ederek bu sıralamayı yakalamış. Çok acı bir durum. Diğer taraftan 12 yıldır emek verdiğim atık yönetimi ve geri dönüşüm çalışmalarımda Türkiye’de hammadde olarak değerlendirilebilecek plastik atıkların  kaynakta ayrıştırılmasını yeterince desteklemediği için devlet, kurumlar ve sanayi kuruluşları, plastik atıklar çöp depolama sahalarına gömülüyor. Ümit ediyorum plastik atıkların geri dönüşüme kazandırılarak hammadde ihtiyacı da bir gün ülkemiz içinden desteklenir inşallah. Ayrıca Türkiye’nin en büyük eksikliği ise her konuda denetimsizlik. Atık yönetiminde ve üretimde denetim bana göre bir şirketin maliye denetiminden çok daha ön planda tutulmalı. Çünkü insan ve canlı sağlığı söz konusu, çünkü çevreyi ve doğayı tüm canlılarıyla koruma önceliğimiz olmalı.

Son olarak eklemek istediğiniz detaylar nelerdir?

Enerji verimliliğini sağlamak için diğer yalıtımlarla  (ısı, duvar, tavan, taban, cephe vb.) birlikte pencere ve kapı yalıtım da çok önemli. Bunu sağlamanın yolu da iyi montajlanmış profiller ile seçilen ısıcam veya çift camdır. Aynı zamanda enerji tüketiminin azaltılması ve enerji verimliliğini sağlamak da toplum bilincinin yaygınlaştırılmasından geçiyor. Örnek olarak kendi evimi verebilirim, merkezi sistem apartmanımda pencere ve balkon kapılarını yeniledikten  sonra % 80 tasarruf sağladım.

Bir de son olarak şahsınız nezdinde ekibinize, yönetim kadronuza teşekkürlerimizi ileterek, etik yayın ilkelerinizi takdir ile karşıladığımızı belirtir, başarılarınızın devamını dilerim.

 

“With Our Union Activities,  We Will Contribute Variable Quality to the Construction Works and to All Sectors”

General  Secretary  of  Window  and  Door  Sector  Association  (PÜKAD) Aynur ACAR has expressed her opinions by mentioning about the union activities and the common works to be carried out with associations and Civil Community Institutions as regards to the development of door-window sector.

pukad l61d

Powered by OrdaSoft!