altinay 01Türkiye’nin İlk Robotunu Üreten İsim: Hakan Altınay “Çölde Çimen Yetiştirdik”

Türkiye’nin ilk sanayi robotunu üreten isim Hakan ALTINAY röportaj konuğumuz. “Benimki hayal dünyasında yaşayan çocuğun kurgusundan başka bir şey değil” diyerek mevcut duruma oldukça mütevazi yaklaşan Hakan ALTINAY; “Benim esas hayalim ulusal seviyede ileri teknoloji üreten, yani Türkiye’nin ismiyle anılan bir teknoloji şirketi kurmak! Robot, beni bu hayale taşıyan bir araçtı.”

 

 

altinay 01a

Günümüzde robotların en büyük kullanım alanı endüstriyel üretimdir. Özellikle otomotiv endüstrisinde çok sayıda robot kullanılır ve bunların çoğu kol şeklindeki robotlardır. Lakin bizler robotları aslında çocukluğumuzda ancak bilim kurgu filmlerinde görebiliyorduk; o da endüstriyel bile değildi. Ama bir isim vardı ki o ürettiği robotu Türk sanayisine kazandırarak bir ilke imza attı. Hakan ALTINAY, çoğumuz gibi hazıra konmak yerine; düşündü, denedi-yanıldı; ama vazgeçmedi ve başardı…  

“Benimki Hayal Dünyasında Yaşayan Çocuğun Kurgusundan Başka Bir Şey Değil”

“Genelde bizim ülkemizde çok fazla hayal kuran insanlar sorgulanır, bilirsiniz bunlarla ilgili atasözleri de vardır. Eski köye yeni adet getirme derler; ama ben aşırı derecede meraklı birisiyim. Bu nedenle de benimki hayal dünyasında yaşayan çocuğun kurgusundan başka bir şey değil” diyor Hakan ALTINAY. Doğma büyüme İstanbullu olan Hakan Bey’in aslında sanayi konusunda ailesinde hiç rol model olarak alacağı bir isim de olmamış. Ama nasıl oldu da bu alana eğildi, merak ediyorsunuz değil mi? “Ben doğma büyüme İstanbulluyum. Annem ev hanımı, babam askeri liseden eğitim almış, sonra ayrılmış ve ticaretle uğraşmış bir beyefendidir. Ailemde benim rol modelim olabilecek çok fazla kişi de yoktu. Ortaokul ikinci sınıftayken 1970’li yıllarda Etimesgut’ta uzaktan kumandalı eğitime gitmiştim. Belki de her şeyi o gezi tetikledi. Ancak benimki tamamen hayalle başlayan bir süreç!” diyor. Ve o süreçte üniversiteye uzanan hayalleri, Hakan Bey’i ilk robotu üretmeye kadar itiyor.

Hocam Meğerse Bana ‘Çölde Çimen Yetiştirir Misin?’ Demiş!

1990’lı yıllarda ALTINAY, İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde okuyor. Ve bu hayale adım atacağı ödev konusu ise hocası Dr. Turgut Berat KARYOT’tan geliyor: “Şubat 1990’da, İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’ndeki hocam Dr. Turgut Berat KARYOT bana bir soru sordu. ‘Bitirme ödevi olarak endüstriyel robot yapabilir misin?’ dedi. Ben de her zamanki hayalperestliğimle ‘Bana bu ödevi görev olarak veriyorsanız ben de gerçekleştirmekten şeref duyarım’ dedim. Beş ay içinde 3 eksenli, bir sanayi robotunu gerçekleştirmek üzere projeye başladığımda hocam bir hatırlatmada bulundu. ‘Dikkat etmeni isterim ki robotik konusunda hem üniversitede, hem de ülkemizde gereken düzeyde alt yapı, akademik ve teknolojik bilgi, komponent ve daha da önemlisi yeterli düzeyde para bulamayabilirsin!’ Hocam meğerse bana ‘Çölde çimen yetiştirir misin?’ demiş. Aslında ben daha sanayi robotunun ne olduğunu bile bilmiyordum, üstelik elimde hocamın verdiği bir kitaptan başka da bir şey yoktu. Ama yine de bu el kitabı bana endüstriyel robotların mekanik, kinematik, kontrol ve matematik modelleri konusunda önemli ipuçları verdi. Hatta öyle ki hedeflediğimiz 3 eksenli robot geometrisine 2 eksen ilave edip 5 eksenli robot yapabilme ufkunu bile açtı.”

“Projeye başladığımda hocam bir hatırlatmada bulundu: ‘Dikkat etmeni isterim ki robotik konusunda hem üniversitede, hem de ülkemizde gereken düzeyde alt yapı, akademik ve teknolojik bilgi, komponent ve daha da önemlisi yeterli düzeyde para bulamayabilirsin!’ dedi. Hocam meğerse bana ‘Bitirme ödevi olarak endüstriyel robot yapabilir misin?’ derken ‘Çölde çimen yetiştirir misin?’ demiş.”

“Amacım İnsan Koluna Benzer Kinematik Bir Robot Tasarlamaktı”

“Projeye robotun tasarım parametrelerini belirlemeye çalışmakla başladım. Amacım ana eksenleri gövde, arka kol ve ön kol olacak şekilde insan koluna benzer kinematik bir robot tasarlamaktı. Çalışırken mekanik tasarıma insan bileğinde olduğu gibi dönme ve yalpa eksenlerini dâhil edebileceğimi gördüm. Heyecan içerisinde tasarımın boyutlandırmasını yaparken ülkemizde bulunan mevcut komponentlerin yeteneklerini hiç hesaba katmadığımı meğer acı bir şekilde öğrenecekmişim” diyor ALTINAY. Günümüzde dahi tamamen robotu yerli olarak üreten firmaların olmadığını da hesaba katarsanız. “Memlekette robotun en önemli parçalarından olan servo motor olmadığını için ithal servo motor yerine kendim bir motor yapabilir miyim diye düşündüğümde otobüslerde kullanılan doğru akım havalandırma motorlarına potansiyometre bağlayarak geri besleme denetimli bir motor yapabileceğimi gördüm. O zaman ben de yapacağım robotta yerli motor kullanacaktım. Bu arada mekanik tasarımımı da farklı güçlerde motor bulabileceğimi düşünerek boyutlandırmıştım. Yaptığım tasarıma uygun güçte motor aramak üzere bulabildiğim yegâne motor üreticisine gittiğimde onların sadece tek tip motor ürettiklerini ve bu motor ile ilgili olarak da sadece devir hızı bilgisine sahip olduklarını; ama dönme momenti ile ilgili hiçbir bilgilerinin olmadığını öğrendim. Demek ki ben hem tek tip motorla çalışmak, hem de motorun dönme momentini kendim ölçmek zorundaydım.”

“Robot Yapma Serüveninde Son Viraja Girdik”

Hele ki robot üretmek zekâ, yetenek, parça temini gerektirdiği gibi bir de finansal anlamda para gerektiriyordu: “Bütçe sorununu aşmaya imkân olmadığı için parçaların önemli bir kısmını kendim üretmek zorunda kaldım. Profil kesme makinaları konusunda çalışan Özçelik Limited Şirketinde Hasan ve Kerim ÖZÇELİK bana robot parçalarını üretmem için tezgâhlarını kullanma imkânı sağladı. Bazı zor parçaların üretimini bizzat yaparken aynı zamanda tezgâhların nasıl kullanılacağını, sac işçiliğini kısaca imalatın nasıl yapılacağını öğrendim. Aralıksız süren iki aylık fabrika yaşantısı süresince sadece mekanik değil, robotun kontrol kısmını da düzenlemek zorundaydım. Bu süreçte sınıf arkadaşım Gökay Kadir HURMALI’dan robot yazılımı konusunda tam bir destek aldım. Robotun kontrol bilgisayarı olarak da Eliar firmasının ürettiği proses kontrol bilgisayarını kullandık. Son haftalarda günde ancak bir, iki saat uyuyabiliyorduk. Bu yorgunluğun sonucunda motor denetim röle kartını istemeden yakmıştık. Bizim için esas üzücü olan yeni bir kart için hiç paramızın olmaması idi. Robot geliştirme çalışmalarımız dışarıdan da izlenebilir durumda olduğu için Eliar firması projenin sonuçlanabilmesi için bize geçici olarak bir röle kartı verdi. Bu da bizim robot yapma serüveninde son viraja girdiğimizin habercisi oldu.”

“Benim esas hayalim ulusal seviyede ileri teknoloji üreten, yaklaşık 2 bin çalışanı olan, farklı teknoloji alanlarında ürün geliştiren bir teknoloji şirketi var etmek. Yani Türkiye’nin ismiyle anılan bir teknoloji şirketi kurmak! Robot, beni bu hayale taşıyan bir araçtı.”

altinay 01d

‘İlk Türk Robotu Altınay-1 Göreve Hazır”

Haziran ayına geldiğimizde artık robotumuzla uygulama programları testleri yapıyordu. İnanarak başladığımız bu küçük yolculukta ülkemiz ve kendimiz adına önemli kazanımlarla başarı sağlamıştık. Bir senaryo ile robotumuz göreve hazırdı. İTÜ Uzay ve Uçak Bilimleri Fakültesi 1990 yılı mezuniyet töreninde 5 eksenli mafsallı elektrik motoru tahrikli robot Altınay-1 adı okunan her bir öğrenciye hocalar Prof. Dr. Ahmet Nuri YÜKSEL, Prof. Dr. Umur DAYBELGE, Prof. Dr. Ülgen GÜLÇAT, Prof. Dr. Ruhi KAYKAYOĞLU ve Yard. Doç. Dr. Turgut Berat KARYOT’un elinden aldığı mezuniyet belgesini kendi eliyle takdim etti. İlerleyen günlerde artık robot çalışmalarımız basında ‘İlk Türk Robotu Altınay-1 Göreve Hazır’ diye kamuoyuna duyurulmaya başlanmıştı.

“O Güne Kadar Sunulan En Yüksek Bütçeli Proje”

“O dönemde Sanayi Bakanlığı çatısı altındaki KOSGEB ile İTÜ arasında yapılan bir protokol ile İTÜ’nün Maslak kampüsünde ülkemizin ilk teknoloji geliştirme merkezlerinden İTÜ-TEKMER kuruldu. Teknoloji Merkezi’nin Müdürü Tezer OKTAY ile ilk görüşmemiz çok olumlu geçmişti. Kendisi benim bitirme ödevimde yapılan ilk robot çalışmasından etkilenmiş olacak ki, ısrarlı bir şekilde arayıp mutlaka projeyi kısa süre içinde beklediğini söyledi. Projenin istenilen tüm alt detaylarını risk analizlerini de kapsayacak şekilde hazırladık. Sunduğumuz 44 bin dolarlık bütçe o güne kadar sunulan en yüksek bütçeli proje olması sebebiyle KOSGEB Başkanı Saadettin KARAERKEK onayı ile desteklenmeye değer bulundu. TEKMER’de yapılacak araştırmanın en önemli farkı, desteğin bir araştırma şirketine malzeme şeklinde sağlanıyor olmasından dolayı şirket kurmanın gerekliği idi. Ben de bu mecburiyet karşısında 1991 yılında Altınay Robotik ve Otomasyon Limited Şirketini, dayım Öcal AYANGİL’in maddi desteği ile kurdum. Dr. Turgut Berat KARYOT hocamız da hem maddi, hem manevi elindeki tüm imkânları ile bize destek çıktı. Kendisine hep şükran duymuşumdur.”

altinay 01b

“Robotun Mekanik İmalatı İçin Nihai Protokol İmzalandı”

TEKMER’in ilk araştırma şirketi Altınay Robotik Ltd.’ye 100 metrekarelik bir oda tahsis edilmişti. Ancak Hakan Bey ve arkadaşları bu odanın aynı zamanda ilk yıllarda aralıksız kalacakları mekân olacağından habersizlerdi: “Odanın 1/3’ünü yaşam alanı, kalan kısmını ise Ar-Ge şeklinde düzenledik. Gündüzleri herkes görevinde olduğu için genelde akşam saat 18:00’den sonra toplanıp gece saatlere kadar çoğunlukla da sabaha kadar çalışırdık. Özellikle Can BAYAR, Beko’dan servis ile gelir, sabah 02:00-03:00’e kadar çalışır sonra imkân olursa evine gider; olmazsa da kanepede bir, iki saat uyur, sabah kalkıp Maslak’tan Beylikdüzü’ne işine giderdi. Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. Turgut Berat KARYOT ve Doç. Dr. Hamza DİKEN, sınıf arkadaşım Gökay Kadir HURMALI ve Yüksek Uçak Mühendisi, bir üst sınıftan arkadaşımız Can BAYAR ve ben bu yeni anlayış ve alt yapıyla gerçek anlamda endüstriyel robot teknolojisini kalıcı olarak geliştirmek ve sanayinin ihtiyacına yönelik uluslararası standartlarda bir robot yapmak üzere daha kapsamlı ve derin akademik araştırmalara başladık. Bir yıla yaklaşan tasarım ve araştırma süresinin sonunda bütün alt gruplarda standart komponentler sipariş edilerek üretim aşamasına gelinmişti. Robotun mekanik imalatı için Sanayi Bakanlığı’na bağlı olan Taksan Kayseri Takım Tezgâhları Fabrikası ile ön görüşmeler yapılarak nihai protokol imzalanmıştı.”

“30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Türk robotu Altınay HSR-4’ü Tanıtarak Bir Mesaj Verdik”

Devletin teknoloji geliştirme kapsamında desteklediği böyle özel bir projeye katkı sağlama ve ilk endüstriyel robot üretiminin manevi paydaşlarından olma anlayışıyla çalışan Taksan Planlama Müdürü Muharrem Bey projenin Taksan’da gerçekleştirilmesi için özel gayret sarf etmiş, bu vesile ile Aralık 1992’de başlayan ve altı buçuk ay sürecek olan Kayseri üretim günleri başlamıştı. “Taksan içinde üretimin doğru yapılabilmesi için proje, şirketin Mühendislik Hizmetleri Müdürlüğü’ne devredildi. Mühendislik Müdürü Hayrettin OĞUZHAN bu işi bizzat kendi projesiymiş gibi benimsedi ve üretimin her aşamasını takip ve koordine ederek sanki projenin altı numaralı sorumlusuymuş gibi çalışarak projenin başarıyla gerçekleştirilmesini sağladı. Montajın tamamlanması ile her yaştan çalışanın yoğun ilgisiyle karşılaşan robot HSR-4, Taksan çalışanları için iftihar vesilesi oldu. İstanbul’a döndüğümüzde TEKMER Merkez Müdürü Tezer OKTAY’ın başkanlığındaki bir grup bizi karşıladı ve gördükleri mekanik yapı karşısında kimse sevincini saklayamadı” diyerek o günleri anlatıyor Hakan ALTINAY. Ancak önlerinde bir eşik daha vardı: “Yaptığımız robotu, temel tasarım hedeflerine uygun olarak test edilmiş bir şekilde bitirmek ve 30 Ağustos 1993 Zafer Bayramı’nda ilk 6 eksenli endüstriyel mafsallı Türk robotu Altınay HSR-4’ü kamuoyuna tanıtmalıydık. Her yerde olduğu gibi bizim projemize de ‘Başaramazlar’ düşüncesiyle yaklaşan bazı bürokrat ve akademisyenlere 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda bir mesaj vermek istiyorduk. Vermek istediğimiz mesaj ‘Yeteneklerimize inandığımız ve desteklediğimiz ölçüde her türlü teknolojiyi biz de üretebiliriz ve bu yarışta biz de varız’ idi. 50 gün gibi kısa bir süre içerisinde bu işe inanmış beş kişinin kenetlenmesiyle her şeyi başarabileceğimizi göstermeye hazırdık. Robotumuzu teknolojik olarak uluslararası standartlarda başarı ile gerçekleştirmiştik. 25 Ağustos’ta TEKMER içerisinde yaptığımız ilk gösteride yöneticilerimizin sevinçten gözyaşlarına hâkim olamadıklarını görmek her şeye değerdi. Ben bu ülkede, önümüzde duran ve yıkılması gereken en önemli duvarın özgüven eksikliği olduğuna inanırım. Ancak gelecek açısından ümitsiz değilim; 35 yıldır hayatımı bu şekilde sürdürüyorum. Yeri geldiğinde gözlerinizi kapatıp hayal kurmanız lazım. Ben hayal kurmayı seviyorum, o yüzden gelecek Türkiye’sini hayal kurarak düşünüyorum. Kötü olmak için nedenlerimiz, iyi olmak için olanlardan çok çok daha az.”

“Robot, Hayallerimi Gerçekleştiren Bir Araçtı”

“Küçüklükteki hayalinizle büyüdüğünüz zaman kurduğunuz hayaller şekil değiştirir. İki türlü hayal vardır; birincisi hiçbir zaman ulaşamayacağınız hayaller, onlara ulaşmaya sizin ömrünüz yetmez. Diğeri ise hayal edipte kısa veya orta vadede eğer imkân olursa ulaşabileceğiniz hayallerdir. Ulaşamayacağınız hayaller daima yeni fikirler üretmenizi sağlar ve onlardan süzülen ulaşılabilir hayalleri oluşturmayı sağlar. Biz her ikisini de yaşatmaya çalışıyoruz. Benim esas büyük hayalim robot üretmek değildi, o anki projemi hayata geçirmekti. Benim esas hayalim ulusal seviyede ileri teknoloji üreten, yaklaşık 2 bin çalışanı olan, farklı teknoloji alanlarında ürün geliştiren bir teknoloji şirketi var etmek. Yani Türkiye’nin ismiyle anılan bir teknoloji şirketi kurmak! Robot, beni bu hayale taşıyan bir araçtı.”

Bugün ALTINAY şirketler grubu, biri Almanya’da olmak üzere dört farklı şirketle faaliyet göstermektedir. Yarısından fazlası mühendis, yüksek ve doktoralı değerli 280 çalışanı ve bir milyon saatlik Ar-Ge birikimi ile kendi alanında güçlü ve lider bir teknoloji şirketi konumuna ulaşmıştır. ALTINAY sahip olduğu, yapmasını bilme ve teknoloji üretebilme yeteneği ile farklı teknoloji faaliyet alanlarında kullanılan yenilikçi üretim teknolojilerini ilk defa geliştiren kurum olmuştur. Robotlu üretim teknolojileri konusunda otomotiv ana sanayi başta olmak üzere yan sanayi, savunma ve havacılık, tıp, gıda, cam, seramik, enerji depolama, elektrikli araç ve otomatik robotik depolama gibi farklı ileri teknoloji faaliyet alanlarında ülkemizde ve yurt dışında projeler gerçekleştirmektedir.

Hakan Altınay, producer of the first industrial robot in Turkey,  “We grew grass in the middle of the desert.”

Hakan Altınay, producer of the first industrial robot in Turkey is our guest for an interview. He humbly said that “Mine was nothing more than the fantasy of a child living in his dream world.” Altınay also added “My real dream is to establish a Turkish technology company that will produce advanced technology nationally! Robots are a tool that can take me to this dream.”

altinay 01c

Powered by OrdaSoft!